Hikaye 3. Bölüm “Sessiz Sabahların Hatırası”

Hikaye

Hikaye 3. Bölüm “Sessiz Sabahların Hatırası”

3. Bölüm: 

Ertesi sabah, her zamanki gibi uyandım ve babamın kararını değiştirmediğini biliyordum.

İçimde kopan fırtınalar dinmişti, yerini soğuk bir sessizliğe bırakmıştı. Babamın kararı kesin, benim de yapacak bir şeyim yoktu. O an anladım ki, bu evde hayallerim hiç olmamış gibi davranmam gerekecekti.

O gün okuluma son kez veda ettim. Bir daha adımımı atamayacağımı bilerek, sessiz ve yıkılmış bir şekilde okul yolundan eve doğru öylece yürüdüm. O hafta sonu ailecek tatile gidecektik, herkes hazırlık yapıyordu. Ben de elimden geldiğince sıradan görünmeye çalışıyordum ama gözlerim her şeyin farkındaydı. Babam odama gelip, maddi zorlukları öne sürüp beni kuaförde işe koyduğunu söyledi. Tatil dönüşü artık çalışmaya başlayacaktım.

Ertesi günü babamın beklenmedik bu tatil teklifi evde büyük bir heyecan yaratmıştı. Annem, abilerim ve kız kardeşlerim bir yandan hazırlık yapıyor, bavulları toparlıyorlardı. Herkes telaş içinde olsa da benim içimde bir huzursuzluk vardı. Okuldan alınmamın üzerine bu tatil, zihnimde adeta kaçış gibi görünüyordu. Hayallerimden uzaklaşmak, kendimi kabul ettirmek zorunda olduğum bu yeni hayatın ilk adımı gibiydi.

Yola çıktık. Arabada herkes gergin de olsa bir şekilde neşelenmeye çalışıyordu. Fakat benim içim dalgalıydı. Tatilin ilk günleri sıradan geçti, bolca sessizlik ve düşüncelerle doluydu. Kız kardeşlerim Hasret ve Ela ile yürüyüşe çıktığımız bir gün, hayatımda büyük bir değişikliğin ilk adımını attığımı fark etmeden yürüyordum. İşte o an karşıma Yağız çıktı. Uzun boylu, esmer tenli ve gözleri rengarenk parlayan biriydi. Onun bakışları, güneşin altında dans eden çiçeklerin rüzgârda salınışı gibi bir canlılık taşıyordu. O an kalbim yerinden fırlayacak gibi oldu. Ama hemen yanımda hasret ve ela belirdi. Gözlerini üzerime dikip “Sanki her an koşup babama söyleyecek gibiydiler.” O an içimde bir sıkışma hissettim. Yağız yanıma yaklaşıp “Merhaba, ben Yağız,” dediğinde, sanki dünya etrafımda durdu. Gözlerim yağızın üzerinde, ama ruhum kaçmak istiyordu. “Ben… konuşamam,” diyerek hızlıca oradan uzaklaştım. ​Ertesi gün, çiçeklerin arasında yürürken yine karşımda buldum Yağız’ı. Bu sefer yanımda Ela ve Hasret yoktu. “Lütfen biraz konuşalım,” dedi, sesinde kararlılık vardı. İçim kıpırdandı ama aynı zamanda çekincelerimde artıyordu. “İsmini söyle lütfen”, dedi, Gözlerim ondan kaçtı ama sonunda “Ayşegül,” dedim, sesim titreyerek. Yağız, “Numaranı alabilir miyim?” diye sordu. Ama ben, derin bir nefes alarak, “Benim telefonum yok. Ayrıca lütfen kendi iyiliğin için benden uzak dur,” dedim. İçimdeki çatışma dayanılmazdı; ona karşı hislerim, ailemin katı değerleriyle savaşıyordu. Yağız’ın gözlerindeki kararlılık, beni derin bir düşünceye itti. O, beni tanımak istiyordu ama ben, bu istek karşısında nasıl bir tepki vereceğimi bilemiyordum. Yağız, bir adım daha yaklaşıp,” Tamam, peki ben seni bulacağım Ayşegül,” dedi. O an, içimdeki çekim kuvveti daha da güçlendi. Onunla tanışmanın, hayatımda açılacak yeni kapılar anlamına geldiğini biliyordum; ama aynı zamanda ailemin kurallarını da çiğnemek zorunda kalacaktım.

Yağmur İman KURTOĞLU

1. Bölüm

2. Bölüm

3. Bölüm

hikaye, hikaye okuma,hikaye oku, hikaye arşivi, duygusal hikayeler, macera hikayeleri, düşündüren hikayeler,

Exit mobile version