Okuyucularımızdan Gelen Yaşanmış İlginç Bir Hikaye “Turuncu Gül Yağrağı”
Yine servisten inerken serviscinin uyarısına takıla kaldım. Eğer yarın servis aidatını getirmez isem beni almayacaklarmış. Ben pek kafaya takmadım. Eve geldiğimde annemin Kurban Bayramından kalan etleri ocağa koyduğunu gördüm. İstemsiz bir bakış atıp gittim. Birden kendimi bir rüyada buldum. Servis, kaza yapmış ve arkadaşım Sude’nin cenazesinde herkes beni suçluyordu. ‘Niye Sudeyi öldürdün?’ diye hemen uyandım.
Sınıf arkadaşlarım Deniz ve Banugül bana mesaj atmışlardı.
Mesajda;
“Senin servis kaza yapmış, Sude hayatını kaybetmiş, cenazesi var gel hadi.” Yazıyordu.
Ben şok olmuştum.
Cenaze bittikten sonra olayı annem ve babama anlattım. Annem beni bir yere götürdü. Bir hoca bana bazı sorular sordu. Sorunun birinde, içine cin girmiş olabilir mi?
Her soruya cevabı verdim ama bu soru çok zordu. Bende ‘hay-hayı-hayı-hayır!’dedim ağlayarak. Ama hoca ağlamama bir şey demedi. Hatta kafaya takmadı. Kolumu eline aldı ve elime turuncu gül yaprağını okunmuş suya dokundurup mırıldayarak koluma yapıştırdı yani koydu oda yapıştı. Neyse o günden sonra arkadaşlarımla bile görüşemez oldum gül yaprağının izi vardı o küçüldükçe hocaya gidip yine yaptırıp geri geliyordum. Hayatım böyle gelip geçiyor. Şu anda 28 yaşındayım ve bu olay ben 15 yaşındayken oldu…
Okuyucularımızdan Gelenler – İrem Yıldırım
