Nöbet Tutan Cinler
Bu olay tamamen gerçek olup vatani görevimi yaptığım kışlada geçmiştir.
Van Erciş’te vatani görevimi yaparken jeneratör dairesinden sorumlu elektrikçi olarak genelde geceleri görev yapardım. Kışlanın büyük bir kısmı Tugaya taşınmış olup, bir çok bina bomboştu ve sadece benimle birlikte, inzibat ve disko bölüğü ile nöbet mangası kışlada kalıyordu .
Bir akşam su depolarının motorlarını kontrol ettikten sonra, Jeneratör dairesine giderken yolda erik ağacının yanından geçerken, çamura bastım ve içeri girip botlarımı temizleyip, demlediğim çaydan içmeye başlamıştım.
Saat gece 1 civarı dışarıdan İdris adlı bir arkadaşımın sesi ile ismim söylenmeye başladı. “Coşkun, Coşkun dışarı gelsene!” diye. Bende dışarı baktığımda tam karşımdaki terk edilmiş 3 katlı bölük binasının girişinde techizatlı 3 asker gördüm. Karanlık olduğundan yüzleri seçilmiyordu.
Bende onlara; “Ne var Lan gece gece bağırıyorsunuz gelsenize buraya” dedim. Yine karşı taraftan “Yok Coşkun biz içeri gireceğiz sende gel yanımıza” deyip kahkaha atmaya başladılar. Bende o sinirle el fenerini alıp peşi sıra gittim. Öncelikle giriş odaya baktım ve yerde yanık bir soba vardı fakat kimse yoktu. Binanın etrafını dolaştım kimsecikler yoktu. En son içeri girdiğimde “Neredesiniz” diye bağırdım. Karşıdan “Coşkun en üst kata gel bak biz eğleniyoruz” deyip kahkaha attılar. Bende merdivenleri üçer-beşer çıkarken habire “sizi yakalarsam çok fena olacak” diyordum. En üst kat yatakhane olup ranzalar aynen bırakılmış ve yataklar en sonunda ufak bir odada toplanmıştı. O odadan yine ses geldi ama boğulurken gülüyormuş gibi. Odanın içine ışığı tuttuğumda ağzına kadar yatakları gördüm ama gülme sesleri gürültülü bir şekilde artmaya başlamıştı. O korku ile merdivenleri nasıl indim bilmiyorum. Birkaç kere çıkışı şaşırmış en sonunda bir odanın camını açıp dışarı atlamıştım. Hemen aklıma gelen duaları okuyup çabucak abdest aldım ve mescit’ten aldığım Kuran’ı okumaya başladım. Her okuyuşumda sesim kendinden yükseliyordu. En sonunda bir çığlık ve top sesini andıran gümbürtü koptuktan sonra kesildi. Yalnız garip olan bu sesleri benim haricinde kimsenin duymamış olduğuydu. Saate baktığımda nöbet değişim saati olan 2’di. Nöbet listesinden kimlerin nöbetçi olduklarını öğrendim. Ertesi gün yatmadan evvel ufak bir araştırma yaptım ve 12-2 nöbetçilerinden biri gezerken benim görev yaptığım jeneratör dairesinin yanındaki Erik ağacının dibine işemiş ve bende üstüne basmışım. Zaten bir yandan korku bir yandan sinir, ceza alma pahasına o kişiyi sille tokat dövdüm ve terhis olana kadar hiçbir kimseyi görev alanıma yaklaştırmadım.
Okuyucularımızdan Gelenler – Berat