Sarı Şehir

Aşk Hikayeleri

Sarı Şehir

Okuyucularımızdan Gelen Hikayeler

Önlerinde uzanan nefes kesici manzaraya bakakaldı iki arkadaş.

” Sarı şehir, ” diye fısıldadı biri.

Gezmek için ” Sarı Şehir ” denilen bu yere gelmişlerdi. Bu şehir adını hakkıyla almıştı çünkü şehirde yıllardır pembe, kırmızı kısacası her renk çiçek sarıya dönüşüyordu.

Bunaltıcı hava onların tüm enerjisini tüketmişti, bir yere oturmak zorunda kaldılar.

İçlerinden meraklı olanı konuştu.

” Bu şehrin hikayesini biliyor musun? ” diğerinin başını olumsuz anlamda sallamasıyla hikayeyi anlatmaya başladı. ” Şehirdeki şatoda yaşayan bir prenses olduğuna inanılıyor. Söylentilere göre bu prenses tam beş yüz yaşında. Hikaye ortaçağda, istilacıların döneminde geçiyor. İstilacılar buradan yola koyulup kendilerine servet edinmek için başka ülkelere gidiyorlar. İşte hikaye burada başlıyor.

” İstilacıların çoğu vahşi ormanlarda can verir. Zaten kalanlar da eve döndüğünde eskisinden de fakir haldedir. Fakat bu hikaye, bir servetle geri dönen genç bir çocukla ilgili. Bu çocuk aslında iyi bir insandır. Yüreğinin bir kaplan kadar cesur, saçlarının bir tilki kadar kızıl olduğu söylenir.

” İstila için gittiği ülkelerden birinde bir kızla tanışır ve onu alıp şehirdeki şatoya götürür. Tabii ki kasaba halkı, şehirdeki şatonun prensesinin yabancı olmasından hiç hoşlanmaz ve söylentiler yayılmaya başlar. Bu söylentilere göre kız bir büyücüdür ve çocuğu büyülemiştir. “

Arkadaşı heyecanlı bir şekilde onun sözünü kesti.

” Vay canına, onu gerçekten sevmiş olmalı. “

” Evet, kızın en sevdiği renk sarıymış ve oğlan onun için her gün sarı çiçekler getirirmiş. “

Arkadaşı iç çekti.

” Sonsuza kadar mutlu yaşamış olmalılar. “

” Hayır. İlk yıl dönümlerinde oğlan, sırtından bıçaklanmış. “

Arkadaşı dehşetle irkildi.

” Peki bunu kim yapmış? “

” Herkesin tanıdığı, en kötü kalpli istilacılardan biri. Oğlanı öldürdükten sonra kızla zorla evlenmiş fakat kız onu sevmiyormuş. Bu adam kıza her gün kırmızı çiçekler getiriyormuş ama kız eski kocasına olan aşkı sayesinde bu çiçekleri sarıya dönüştürüyormuş. İşte bu büyünün hala devam ettiği ve bu yüzden şehirdeki her çiçeğin sarıya döndüğü söylenir. “

İkisi de iç geçirip önüne baktı.

Hikayesini bilince şehir, gözlerine çok daha güzel görünmüştü.

Exit mobile version