Ruh

Ruh

Bu yazacaklarım size hikaye ya da kurgu olarak gelebilir ben de hep içimde kurgu olsaydı keşke yaşamamış olsaydım diyorum

Bundan yıllar önceydi gencecik bir kızdım. Hep içime kapanık bir birey oldum. Evde okulda çevremde hep sessiz kız diye bilinirdim. Dışarda görünen bu idi. ama kendimi hiç yalnız hissetmedim. Sanki yanımda en iyi arkadaşım var da başka arkadaş edinmemi istemeyen bir arkadaş var gibi. kendisinden benimde haberim yoktu. Arkadaşlarım zengin aile çocukları idi. Bense orta direk bir ailenin memur kızı. Çok başarılı ve girişken bir yapım yoktu ama öğretmenlerim ve arkadaşlarım beni hep fark ederdi. Ben de farklı bir şeyin olduğunu söylerlerdi.. Çocukluğum hep tek başıma geçti. Bazı yeteneklerimin olduğunu keşfetmiştim. İsteyince demir bükme nesne hareket ettirme gibi. Birine kızınca başlarına bir şey geldiğini gözlerimle görür bu da bana büyük bir haz verirdi.

Bir gün başıma gelen bir kesiti, aslında kendimi ilk keşfettiğim zamandan size bahsedeceğim. 12 yaşında idim. Sürekli etrafımda biri olduğunu hissediyordum ama buna anlam veremiyordum. Görünmüyordu ama bana dokunabiliyordu. Bazen gıdıklıyor bazen de vuruyordu. O varlığı hiç göremedim ama varlığını bana hissettiriyordu.

Bir gece kalktım, gece saat 3 suları idi,  -yanımda kardeşim yatardı- o yoktu, hızlıca yataktan kalktım ablamın odasına baktım, yatağında yoktu daha fazla korkum artmış ve aklıma gelen duaları istemsizce okuyordum. Annem de babamda odalarında yoktu. Koşarak evden çıktım merdivenlerin soğunu hissettiğimde ayakkabılarımı giymemiş olduğumu anımsadım. Koşarak alt komşunun kapısına gittim, konuşacak halim yoktu, cümleleri bir araya getiremiyordum, ağlamaktan cümlelerim hep hıçkırıkla kesiliyordu. Komşumuza annemlerin nerde olduklarını sordum o da bana, nerde olduklarını bilmediğini usulca söyledi. Merdivenleri indiğim gibi hızla değil, bilakis yavaş yavaş çıkıyordum. Eve gelir gelmez salonun ortasına çöküp ağlamaya başladım, sol tarafımda saçımın havalandığını gördüm ve sol kolumda bir el sıcaklığı hissettim. Biraz ağladıktan sonra doğruldum ve odama doğru yürüdüm, yürürken koridorun ışığı yanıp sönüyordu, odama gittim ışığı yaktım, birde ne göreyim, kardeşim yatakta mışıl mışıl uyuyor. O an ne olduğuna bir türlü anlam verememiştim daha sonra ablamın odasına hızlıca yöneldim ve kapının aralığında korkarak baktım o da yatağında idi, bu sefer korkunun doruklarını yaşıyordum bir saniye ne yapacağımı düşünerek olduğum yere saplanıp kaldım. Adım atacak cesareti bulamıyordum ama ilerlemek zorundaydım harekete geçtim ve annemlerinde yataklarında olduklarını gördüm.

Daha sonra olanlara anlam vermeye çalışmaya başladım ama bir türlü anlam veremiyordum. Uyumaya karar verdim. Sabah oldu. Komşumuz  aynı zamanda küçük kız kardeşimin bakıcısıydı  onu almaya gelmişti. Annemle konuştuklarına denk geldim ve şu cümleler ağzından dökülmeye başladı “dün gece kapı çaldı baktım Aysın ağlıyordu. N’oldu kızım dedim sesi soluğu çıkmıyordu, seni eve götüreyim hadi gel dedim hayır diye kafasını iki yana salladı. Burnu kanamıştı sanırım üstü başı kandı. N’oldu kızım dedim o burda dedi, etrafa baktım kimsecikler yoktu.” Dediğini duydum annemse komşumuza şaşırmış gözlerle bakıyordu ve sadece şöyle diyebildi.

Aysın kötü rüya görünce korkar onun etkisidir. Bugün doktora götürdüm burnu için korkacak bir durum yoktur dedi. Bu konuşmalardan sonra bir şeyler yapmalıydım yanlış giden anormal bir olay vardı ortada. O kadar ağladım konuştum ve hiç kimse sesimi duymamış… Daha sonra yaşadıklarımın ardı arkası kesilmedi… en sonunda gerçeği öğrendim…

Aysın

Exit mobile version