Metin 1 – “Savaşçı”

Metin 1 – “Savaşçı”

Büyülü Silah Marchall

Gözlerini açar…

Hatırladığı 3 şey vardı. Biri isminin Marchall olduğu diğeri küçüklüğünden beri aldığı büyülü silah eğitimi son olarak ışık hüzmeleri içindeki gördüğü kız. Kendine geldiğinde ise sol elinde bir nişan yüzüğü sağ elinde bir görev fermanı, içinde kanla yazılmış şu sözler vardı “Biyolog’a git ” . Kahramanımız günün sonunda Biyologu bulur ve kanlı fermanı ona gösterir. Biyolog:

– Bir görev için tek kelime ancak başarısız olursan asla istediğin şeye ulaşamazsın.

Kahramanımız ışık hüzmesindeki kızı hatırlayarak görevi kabul eder. Biyolog:

– Bu görevi yapmak için güçlü ve cesaretli olman gerekli bana şeytanların ininden yani şeytanın kulesinden onlarla savaştığına dair bir hatıra getir.

Kahramanımız;

– Ben o kadar korkusuz muyum bilmiyorum. Biyalog:

– Korkmadığında değil korkup direndiğinde cesur olursun.

Kahramanımız şeytan kulesine doğru yola çıkar. Şeytan kulesi Bekçisine geldiğinde. Kahramanımız:

– İçeri girmek istiyorum. Bekçi:

– Kim olduğunu sanıyorsun, içeride ne olduğunu bilmiyor musun? Kahramanımız:

– Kim olduğumun önemi yok ama içeride neler yapacağıma sende şahit olacaksın.

Bekçi mızrağını kapıdan çeker ve Kahramanımız içeri girer.

Kahramanımız sayısız mücadeleden sonra son şeytanı da cehenneme yollayarak şeytan hatırasını alır ve çıkışa doğru ilerlerken arkasında bir anlık ışık hüzmelerinin içinde altın saçlı ve siyah elbiseli bir kız görür. Tam ona doğru bir adım atarken ışık hüzmesiyle birlikte kız kaybolur. Bu mücadele boyunca sadece o kızı anımsadığı için onun bir hayal olduğunu düşünür ve çıkışa ilerler. Dört gün batımından sonra Shinsoo’ ya varır.
Biyologa şeytan hatırasını teslim eder. Biyolog;

– Bir görev için tek kelime
” AZRAİL” der.

Kahramanımız bir an AZRAİL’in kendisine kılıç savurduğunu görür ellerini yüzüne kapatır, ellerini indirdiğinde ise Shinsoo’nun Biyolog’unun karşında bulunduğunu fark eder. Anımsadığı şeyin geçmişinden bir parça olduğunu anlar. Kahramanımız:

– Nerde bulurum onu?

Biyolog:

–  Bir görev için tek kelime. Ama cesaretin beni etkiledi kahraman bu yüzden sana bir iyilik yapacağım “Şeytan kulesi Bekçisine Git” benim sana yardımım bu kadar. Yolun açık olsun.

Kahramanımız kar beyaz atına binerek Biyolog’tan uzaklaşır. Şeytan kulesi Bekçisine doğru yola çıkar.

Seungryong Vadisi’ne geldiğinde düşüncelerinde artık 2 yüz vardır. Biri ışık süzmeleri içinde gördüğü kız diğeri tamamen kana bulanmış korkutucu bir yüz. Yoluna devam ederek yeniden Şeytan kulesi Bekçisinin karşısına çıkar. Kahramanımız :

– Azrail Nerde o ???

Bekçi;

– Sen gerçekten canına susamış olmalısın. Neden ölmek için bu kadar ısrarcısın?

Kahramanımız:

– Ben buraya bana ait olan her şeyi geri almaya geldim. Amaçsız yaşamaktansa bu amaç için ölmeyi tercih ederim.

Bekçi;

– Sen yürekli birisin. Şimdi kulaklarını aç ve dinle, bu koca kule tam sekiz kattan oluşur her kat şeytanlarla korunur bir sonraki kata ulaşmak için o kattaki görevi tamamlaman gerek. Yedinci katı geçtikten sonra şeytan kulesinin son katına geleceksin bu katta şeytanlardan bile güçlü, acımasız ve korkusuz olan Azrail ile karşılaşacaksın. Sana verebileceğim bilgi bu kadar sana şans dilemek isterdim ama ölümüne giden bir adamın şansa ihtiyacı olacağını sanmıyorum.

Kahraman tebessüm ederek kapıdan içeri girer. Birinci katı geçer. İkinci katı geçer. Üçüncü katı geçer…………… 7. katın kapısında durur. Kahramanımız işte o an tüm geçmişini hatırlamıştır. Artık içeri girmek için bir nedeni daha
vardır. Uyandığı ilk gün sol elinde bulunan yüzüğün diğer çiftinin hüzmeler içinde gördüğü güzel yüzlü kıza ait olduğunu sağ elindeki Fermanın ise kendi kanıyla kendi yazdığını da hatırlar. Bir şey daha hatırlar Kahramanımız 7. katın kapısında ilk duruşu değildir. Kahramanımız içer girer.

Gözlerini açar….

Kadir

Exit mobile version