Büyü

Büyü

Her şey bundan yıllar önce başladı. Bolu’daki akrabalarımız İstanbul’a tatile gelmişler. Annem henüz genç bir kızken. Akrabamızın kızı Neriman, ruh çağırmaya heveslenmiş kimden öğrendiyse. Bir kağıda harfler ve rakamlar yazıp fincanla sorularına cevap bekliyormuş. Ölü bir adamın ruhu olduğunu söyleyen ama aslında bir üç harfli ona musallat olmuş. Adı Naciymiş gelenin.

Neriman zamanla her şeyi ona sormaya başlamış . Fakat Naci sonradan Neriman’ı sahiplenmiş. Bunun ne demek olduğunu umarım asla yaşamazsınız. Üç erkek ve iki kadın kriz anında, zayıf ve sıska Neriman’ı zapt edememişler. Resmen üzerine oturmak zorunda kalmışlar. Yatak titriyormuş. Önce akıl hastanesine gitmişler. Çare olmamış.

Bunun üstüne hocaya gidilmiş ama olaylar bitmemiş. Sonunda bir papaza gidilmiş. Neriman’a çok ağır bir büyü yapıldığı ve Naci denilenin de musallat edildiğini öğrenmişler. Papaz Naciyi görmüş, ilk gittiklerinde ona. Adamın dudağı uçuklamış anında.

Büyü tuvalet dibinde gömülü bulunmuş. Neriman’ı isteyen eski nişanlısı ayrılınca, sabun gibi erisin ve Naci ile aklını kaybetsin diye yaptırmış.

Neriman düzeldi mi? Olaylar daha sonra yaşanmamış ama baktığı tüm fallar çıkmış. Bolu’ya dönmüşler. Zamanla insanlar bunu anlatmış birbirine. Bizler merakla dinler, korkardık ama gerçekten inanmadan. Ta ki olaydan kırk yıl sonra eğlence için ruh çağırana dek… ki onu daha sonra yazacağım. Ve keşke inanmamanız sizi korusaydı, inanmayabilirsiniz ama bu musallattan kurtulmanıza yetmez!

Exit mobile version