Öğüt Veren Hikayelerden; “Gül Bahçesi”
Hikaye Oku; Sabahın ilk ışıkları konağının altındaki elma şekeri gibi kıpkırmızı güllerin üzerine vuruyordu. İlayda Nehir bu çiçekleri çok seviyordu. Babaannesi akrabalarının yanına gitmeden önce bu çiçekleri ve evini torunu İlayda ya bırakmıştı. İlayda 22 yaşında genç bir kızdı bir çok kız onun gibi becerikli olmak isterdi. Ama o ev işlerini fazla sevmez sadece çiçekleri severdi. Varsa yoksa çiçekleri.
Bir gün bu çiçekleri övdüğü sırada bahçenin eski tahta kapısından gazeteciler içeri girince merakla aşağı inmişti. Gazeteciler onu soru yağmuruna tutunca ne söyleyeceğini şaşırmıştı. Tek tek cevap vermeye karar verdi.
– İlk önce başarılı olmak istiyorsanız çiçekleri sevmelisiniz diye herkesin söze başlarken gelenek haline gelen sözle başlamıştı.
– Birde çiçekleri ben geçimimi sağlamak için yetiştiriyorum. Bu işi Nenem den öğrendim. İlk başladığımda sadece sulamasına yardım ediyordum. Sonradan ise tohum ekimi gübrelemeyi öğrendikten sonra nenem de yaşlanınca bütün işleri ben yapmaya başladım.
– Peki işinizi büyütmeyi düşündünüz mü? Tabi ki düşündüm ama şimdiye kadar fırsat olmadı. Eğer nasip olursa aşağıdaki bahçelerden almayı düşünüyorum.
– Peki nineniz nerede ?
– Ninem akrabalarının yanında ben ise burada bu işleri yürütüyorum. Her geçen yıl verim biraz daha artıyor. Bende bu duruma çok seviniyorum. Hatta geçen hafta yurt dışında bir şirketle anlaştım. Her ay 1200 gül gönderiyorum. Onlarda bana bazen daha büyük siparişler gönderiyorlar. Yani bir nevi yurduma destek oluyorum. Çok güzel geri dönüşler alıyorum. Hatta internet üzerinden bile satış yapıyorum. Geçen sene bir müşterim sayesinde internet sitesi açmak geldi aklıma siteden olumlu geri dönüşler alınca kampanyalar da yapmaya başladım. Herkes tarafından tanınan biri oldum. Hatta ben, “Çicek Taçlı Güzellik” diye adlandırılıyorum. Bu da çok hoşuma gidiyordu. Beni ben yapıyordu.
Diye düşünürken aniden bir ses kulağıma gelince uyanmıştım. Ne oluyordu. Bir anlam verememiştim. Yani tüm gördüklerim bir rüyadan mı ibaretti diye kendi kendime iç geçirirken nenem beni bahçeye çağırmış birilerinin benimle görüşmek istediğini haber verince rüya değil mi yoksa diye içimden geçirip heyecanla dışarıya koştum.
– Buyur neneciğim ne oldu demeye kalmadan 40 yaşlarında bir adam benim bahçemde inceleme yapmak istediğini ve bunun için hafta da 200 lira vereceğini söyleyince bende rüyadan uyanmış olmanın heyecanıyla hemen kabul ettim. Sonra hemen iş yerine geçtim. Anlaştığım adam izin verirseniz bu hafta incelemeye başlayalım deyince kabul ettim. Ertesi sabah erken saatlerde ben bahçe ile ilgilenirken yanında araştırmacılara beraber hazırdı bile buyurun isterseniz ilk önce birer çay içelim dedikten hemen sonra çayları hazırlayıp getirmiştim. Biraz sonra ben çayları getirirken evin içinde bir bilim adamının ne yaptığını merak ediyordum. Yanına yaklaştım.
– Buyurun ne istemiştiniz ?
– Tuvaleti arıyordum. Deyip işten sıyrılmaya çalıştı. Ama bende bir kanıt olmadığından birşey yapamamıştım. Bu sonradan başıma büyük sorun olacaktı. Neyse işte ben çayları dağıtıp içeriye geçtim. Şekeri alıp geldiğimde bilim adamları hararetli bir şekilde tartışıyordu. Hemen ne olduğunu merak edip sordum.
– Yoksa bir şey mi buldunuz? Tohumları daha verimli hale getirebilmenin yolunu bulduklarını söyleyince sevinmiştim. O heyecanla çayı bir dikişte bitirmiştim. Ne olduğunu anlamadan uykum gelmiş gözlerim kapanmıştı. Uyandığımda dolaptaki çiçek tohumlarının ve aşılarının ortadan kaybolduğunu görünce ne yapacağımı bilememiştim. Hemen polise haber verdim. Ama olayın üstünden bir ay geçmesine rağmen hala bir sonuç alınamayınca vazgeçmiş durumu kabullenmiştim. Zenginlik hırsından elimdekilerden de olmuş her şeyimi kaybetmiştim. İşte böyle kısa yoldan zengin olacağım diye hayale kapılmayın yoksa daha büyük zarara uğrayabilirsiniz.
Cihat Turan