Gazneli Mahmut’un Yemini
Adamın biri, gelip ona bir derdinden şikayette bulunmuştu. Konu şuydu:
Sultan Mahmud’un yeğeni, sık sık adamın evine saldırıyor, kendisini evden kovup adamın karısıyla başbaşa kalıyordu. Yetkililer ise zavallı adamın şikayetini sultana ulaştırmaya cesaret edemiyorlardı.
Gazneli Mahmud bu haberi duyunca çok öfkelendi. Bir daha yeğeni eve gelirse koşarak kendisine haber vermesini, fakat huzuruna çıkmasını engelleyen yetkililere bu durumu anlatmamasını adama tenbih etti. Ayrıca geceleyin de gelse, bu adamın kendisiyle görüşmesine engel olmamaları için kapıcılarına talimat verdi.
Adam da sultana dualar ederek sevinç ve ümitle saraydan ayrıldı. Aradan iki gece geçmeden, sultanın genç yeğeni yine adamın evine girdi ve onu evinden kovdu. Karısıyla tekrar başbaşa kaldı. Adam ağlayarak saraya geldi. Gecenin geç bir vaktiydi ve Sultan Mahmud uykudaydı. Uyandırıp adamı kendisiyle görüştürdüler.
Sultan, adamı yanına alarak ikisi birlikte eve gittiler. İçeri girince, yeğeninin adamın karısıyla aynı yatakta olduğunu gördü. Yatağın yanında bir mum yanıyordu. Sultan önce mumu söndürdü, peşinden de kendine hakim olamayıp yeğenini öldürüverdi. Sonra adamdan su istedi ve getirilen suyu içti. Adam merakla sordu:
– Allah aşkına söyler misin? Önce mumu neden söndürdün?
– Yeğenimin yüzünü görüp, kan bağımın bana galip gelmesini istemedim.
– Peki neden acele su getirmemi istedin?
– Senin derdini helletmeden yememeye ve içmemeye yemin etmiştim. Durumu bana anlattığından beri de susuzdum…
Adam dua etti, sultan saraya döndü, hadise de böylece kapanıp gitti.
el-Bidaye ve’n-Nihaye.