Korku Hikayesi Oku; “Hayal mi ! Gerçek mi ?” 1. Bölüm

Korku Hikayesi Oku; “Hayal mi ! Gerçek mi ?” 1. Bölüm

Hikaye Oku; Tipik bir Ağustos akşamı, Ay’ın ışığı düşmüş, akşamın karanlığını tan ağartısından farksız bir ışık süzmesi ile aydınlata dursun, ufuk çizgisinde beliren bir karartı el sallayarak sanki sesini duyurmaya çalışırcasına, boğuk, belli belirsiz ses tonuyla, cılız bir çığırtıyla bana sesleniyor yada ben öyle sanıyordum. Aramızda yaklaşık 1000-1500 metre mesafenin vermiş olduğu ıraklıkta, sesini duymaya daha ileri gidip ne söylediğini anlamaya çalışmaktan başka bir amaç gütmeden pürdikkat kesilmiş, hafif meltemin vermiş olduğu uğultulu sesle karışık cılız sesi idrak etmeye uğraşıyordum. Acaba kimdi o? Beni tanıyor muydu yoksa yardım isteyen bir yabancımı? veya yardım bahanesi ile canıma kast edecek bir varlık mı ?

Evimin doğu yönünde bulunan avlunun içinde duran divanda oturmuş çayımı yudumlarken; Yaklaşık 3-4 dakika ne olduğunu anlamaya çalışırken karartı birden ortadan kayboldu. Günün vermiş olduğu yorgunluktandır diyerek umursamamaya çalıştım ancak gece boyu o görüntünün ne olduğunu çözmekten de beynim yorulmuş uykuya dalmaya çalışıyordum. Tam dalmak üzereydim ki; dışarıdan bir gürültüyle sıçradım gaz lambasını yakmak için çakmağı nereye koyduğumu hatırlamaya çalışırken bir karartının pencerenin önüne gelmiş içeriyi gözlediğini fark ettim. Sessizce kenara çekilip ne yapacağını gözlemeye başladım. Birden ” orda mısın, beni duyuyor musun lütfen cevap ver, benden sana zarar gelmez yardımına ihtiyacım var,” dedi; Evim köyün çıkışında en yakın komşumun yaklaşık 3 km uzağında ve ormanın yaklaşık 400 metre yakınında tek başıma yalnız olmayı seven biri olduğumdan böyle bir yer seçmiştim.

“Kimsin sen ne istiyorsun?” dedim fısıldayarak aynı ses tonuyla karşımdaki; “benimle gel bana yardım et çok ihtiyacım var istersen yanımda gelme uzaktan takip et!” dedi. “Nasıl bir yardım?” derken merakımda, mantığımı alt etmek üzere idi.(Huyum kurusun çokta meraklıyımdır.) “Beni takip et görürsün!” dedi. Bende; “bekle o zaman geliyorum,” diyerek bir yandan çırayı öte yandan tüfeğimi ve çakmağımı alarak dışarıya çıktım. Çıktığımda, “neredesin?” diye seslendim yaklaşık 15 metre ileride “gel” diye seslendi. Çırayı yaktım yolumu görebilmek için ama çıra ancak önümü görmeme yetiyor 15 metre ilerde kimin yürüdüğünü net olarak göremiyor ve yine karartısını görüyordum. “Bekle beraber yürüyelim” diye seslendim zira kendime güvenim ve cesaretim ilk andakinden kat be kat artmıştı. “Olmaz beni takip et,” dedi bende fazla üzerine düşmeden takibe başladım.
Devamı gelecek
Ahmet Turan YÜCEKAYA
Serbest Çalışma Hikayelerim

Exit mobile version