+18 Hikaye Tımarhaneden Not “49 Dakika” V. Bölüm

+18 Hikaye

+18 Hikaye Tımarhaneden Not “49 Dakika” V. Bölüm

+18 Hikaye: Nefes alışlarının nasıl yavaşladığını hatırladığımda şu an bile kalbim daralıyor. Hele bir de artık nefes almadığın gerçeğiyle boğuşuyorum ya, ne bileyim sensiz çok kötüyüm! Hikaye

Ne kadar hastahaneye götürmek için ısrar etsem de, benden sadece bir yansıma istemiştin. Çaresizce kabul edip,ayağa kaldırmaya çalışmama rağmen toparlanamamış, yeniden düşmek üzereyken son anda tutmuştum seni. İyice kötüleşmeden ve belkide son anlarının olduğu fikrine kapılmamak için seni kucağıma almış, denize doğru koşmaya başlamıştım. Saçlarının rüzgarla dans ederek yüzüme tırmanışını her rüzgarda yeniden tadıyorum sanki. Ne tuhaf değil mi? Senle ilgili her detayı anbean hatırlıyorum. O kadar unutkan bir adamdan bu kadar detaycı bir adama dönüştürmüşsün beni. Şimdi gerçekten görüyorum bunu, hissediyorum. Hikaye

Deniz kenarına vardığımızda bilinçsizce diz çökmüştüm ve hala indirmemiştim seni. Yavaşca dizlerime yatırıp saçlarını yüzünden çekmiştim bir kez daha. Dolunayla buluşunca daha da güzelleşmişti sanki tenin. Eğilerek kulağına ‘gözlerini açabilirsin artık, dolunay seni bekliyor’ diye fısıldamıştım. Yavaş yavaş açılan gözlerini gördüğümde ne kadar saçma sapan bir insan olduğumu anladım. Ve az önceki ‘elalemin sarhoş kızı’ ifademi hatırlayarak 23 yılda utanmadığım kadar çok utandım kendimden. Son anlarında bile bu kadar özel bakabilen birisi ölmemeli diye geçirirken içimden, ‘teşekkür ederim, beni ona getirdiğin için çok teşekkür ederim’ diyerek kocaman gülümsemiştin bana. Hiç kıyamamış ve kollarımın tutulmasına rağmen kıpırdamadan dolunayı seyredişini seyretmiştim. Uzun uzun gökyüzüne ve denizdeki yansımaya bakıp gülümsemene rağmen gözyaşların yanaklarından geçerek elime dokunduğunda büyü bozulurcasına irkilmiştim. Neden gülümserken ağlar ki bir insan? Sorusunu soramazdım sana. Nedenini bilmiyordum o zamanlar ama ağzından bir ‘ölüm’ kelimesini daha duymak istemiyordum. Ölümden hiç o kadar korkmamıştım sanki o ana kadar. Şafak sökülmeden çimlerin üstünde bulduğum bir kızın ölmesinden neden bu kadar korkuyordum? Niye onu bir daha görememe korkusu tüm bedenimi sararak kilitliyordu? Neden bu gözlerin son kez kapanmaması için sürekli kıpırdayarak dikkatini dağıtmaya çalışıyordum? O kadar çoktu ki kafamdaki soru işaretleri. Tümcelerim acıyordu sanki. Ne konuşa biliyordum ne de beynimdeki sesleri sustura. Yaklaşık 49 dakika izledikten sonra tekrar bana bakıp, ‘biliyor musun çok garip ama mutlu bir şekilde ölüyorum. Hatta hiç bu kadar mutlu olmamıştım 21 yıl boyunca. İlk defa farklı hissediyorum. Ben bir kelebeğim ve her kelebek gibi artık sonuma varmış durumdayım. Ama gün hiç tanımadığım birinin varlığı beni mutlu ediyor nedense. Adını bile bilmiyorum ama huzurluyum. İyiki yaprağında can vereceğim dal sensin, Bay Yabancı..” ağzımı açıp tek kelime edemeden kapanmıştı bile gözlerin.. Hikaye

Yazar: Qayıbova Aytac    

I. Bölüm

II. Bölüm

III. Bölüm

IV. Bölüm

V. Bölüm

VI. Bölüm

VII. Bölüm

VIII. Bölüm

IX. Bölüm

X. Bölüm

XI. Bölüm

XII. Bölüm

XIII. Bölüm

XIV. Bölüm

XV. Bölüm

XVI. Bölüm

XVII. Bölüm

XVIII. Bölüm

 

hikaye, hikay

 

hikaye, hikayeler, korku hikayeler, dehşet hikayeleri, tımarhane, korku, dehşet, aşk, katil, ölü, ceset, +18 hikayeler, katil, seri katil, tımarhane, deli hastanesi, aşk hikayeleri,+18 Hikaye 

Exit mobile version