Çarptığı, genç bir adamdı. O uzun boylu, hafif sakallı, uzun ve kıvrık saçlı biriydi. Siyah takım elbisesi ile çok şık görünüyordu. Sol elinde baston, sağ elinde ise siyah bir çanta vardı. Adam bastonu hoşuna gittiği için taşıyordu.
Genç adam, Aysel ile hemen hemen aynı yaşta idiler. O son derece cana yakın görünüyordu, ama yine de insanlar hiç belli olmazdı. Ayrıca, son derece yakışıklıydı. Onu görüp de aşka tutulmayan, ya kör ya da dalgın olabilirdi.
‘Hanımefendi, biraz daha dikkatli olur musunuz’ dedi genç adam Aysel’e bakarak.
‘Özür dilerim’ dedi Aysel, özür dilerken mahcup olmuş yüzü kızarmıştı.
Onunla çarpışıp özür diledikten sonra arkasına döndü ve geldiği yere gitmeye başladı. Birkaç adım atmıştı ki genç adam onun kolundan tutarak durdurdu. Çünkü çarpıştığı zaman onun yeşil gözlerini görmüş, mahcup duruşundan hoşlanmıştı. Ayrıca o sık sık rüyasında gördüğü ve kendisinden yardım istediği kişiye benziyordu.
Aysel genç adam tarafından durdurulunca ona:
‘Beyefendi, ne oldu yanlış bir şey mi yaptım yoksa’ dedi korku içerisinde, çünkü hep talihsizlik yaşıyordu.
Genç adam, hayır hayır dercesine eliyle işaret ederek:
‘Hanımefendi, belli ki bir derdiniz var, bundan dolayı da gözyaşlarınızı tutamamışsınız. Sıkıntınız ne ise benimle paylaşmak isterseniz seve seve sizi dinlerim. Ayrıca, belli mi olur, bakarsınız size faydam bile dokunur’ dedi yumuşak bir ses tonuyla.
MURAT CANPOLAT
Hikayenin Bölümleri
aşk hikayesi, aşk hikayeleri, hikaye, hikaye oku, aşk hikayesi okuma, kısa aşk hikayeleri, Türk aşk hikayeleri,