Aşk HikayeleriBurak CanSizden Gelenler

Hikaye Oku; “Boşanmak İstiyorum”

Hikaye Oku

O an yumruk yemiş gibi oldum. Sedat’sız bir hayat, ha…

Hayır… Buna hazır değilim. Hem de hiç… Ben sanıyordum ki boşanınca üzerimden büyük bir sorumluluk kalkacak… Kuş gibi uçacağım. Ama o gidince kanatlarım da kırılmış meğer…

– Şey… Belki de Sedat’la arkadaş olarak kalabiliriz?

– Ne arkadaşı be… Sen demiyor muydun erkekleri boş bıraktığında birilerine yem olur diye… O biri sanıyor musun ki Sedat’ın seninle arkadaşlık yapmasına izin verecek… Ortada çocuk da yok. Çöpsüz üzüm… Bir daha da sen Sedat’ın yüzünü zor görürsün.

Ama ben böyle olsun istemiyordum ki… Sedat’la arada bir de olsa gece dışarı çıkacağız, romantik danslar yapacağız. Birbirimize bağlı olmadığımız için de istediğimiz gibi yaşayacağız.

Tanrım… Ben ne diyorum kendi kendime… Ceyda’nın sözleri beynimde yankılanıyordu. Kocamı ne idüğü belirsiz bir yos…ya kaptırmıştım. Kendi isteğimle mutluluğumdan vazgeçmiştim.

– Hem daha boşanmadık ki… O benim hala kocam…

Ne diyebilirdim ki… Kadehimi peş peşe dolduruyor ve o hızla da boşaltıyordum. Ama içimdeki yangın söneceğine büsbütün artıyordu.

Ceyda şaşkınlıkla sahnede dans eden kişilere bakıyordu. Bir ara ben de başımı çevirdiğimde onları gördüm. Sedat, Alev’le dans ediyordu.

Donup kalmıştım.

O an kan beynime sıçramıştı. Sanki yüreğime bıçak saplanmış gibi acı duyuyordum. Çıldırmak üzereydim. Hızla ayağa kalktım, o Alev cadısına haddini bildirecektim. Ceyda beni kolumdan tutup yerime oturttu.

– Hey… Ne oluyor sana… Sakin ol… O adam senin kocan olabilir ama iki gün sonra boşanacaksın. Rezillik çıkarma…

– Ama daha boşanmadık. O kadın daha şimdiden benim tahtıma oturmuş, baksana… Nasıl da sarılıyor kocama…

– Ne kocası ya…? Kızım siz ayrılıyorsunuz artık… Boşanıyorsunuz. Üstelik de bunu sen istememiş miydin, neden bu tafran ha…?

– Ceyda… Ben kocamı seviyorum. Onu bir başkasının yanında görmeye tahammül edemiyorum.

İlk kez bu denli net bir cümle kurdum. İlk kez yüreğimden dökülen bu sözler içimi ferahlattı.

– İyi de kızım… Neden boşanmak istiyorsun o zaman…? Neden mahkemeye başvurdun ki…?

– Bilmiyorum. Belki de onunla zor şartlarda evlenmediğimiz için olsa gerek… Çünkü hiçbir sıkıntı çekmedik.

Başkaları gibi ağır koşullar yaşamadık. Birbirimizi beğendik ve kısa zamanda da evlendik.

– Desene; sen Leyla ile Mecnun gibi bir aşk yaşamak istiyorsun. Ama onlar hiçbir zaman kavuşamadılar ki…

– Çok kötüyüm, Ceyda… Delirmek üzereyim. Elimde olsa…

– Söyle, elinde olsa ne yapardın?

Neler yapmazdım ki… Keşke o şansım olsa…

– Zamanı tersine çevirirdim. Bu son iki ayı hiç yaşamak istemezdim.

Biraz ötemde Sedat kendisini izlediğimden habersiz Alevle dans ediyordu. Birbirleriyle konuşup gülüyorlardı.

Dayanamıyordum bu manzaraya… Yüreğim deli gibi atıyordu.

– Git…

Ceyda’nın yüzüne baktım.

– Ne…?

– Git ve kocanı o kadının elinden al.

Şaşırmıştım.

– Sen ne diyorsun be…?

– Sen benim yaptığım hataya düşme… Git ve o kadını kocandan uzaklaştır. Al kocanı kollarına…

Bunu istemez miyim sanıyorsun. Hem de saçını başını yolmak istiyorum o cadının… Hem neden olmasın, sonuçta o adam benim hala kocam… Elbette ki buna hakkım var.

Ağır adımlarla piste doğru yürümeye başladım. Bacaklarım titriyordu. Sedat beni görünce şaşırdı. Alev’in kulağına bir şey söyledi. O da bana bakmaya başladı. Sahnenin ortasında dans edenlerin arasında put gibi duruyorlardı.

Yanlarına geldiğimde kızgınlığımı belli eden bir tonda konuşmaya başladım.

–Sen hala benimle evlisin… Boşandıktan sonra ne istersen yapabilirsin. İki gün daha sabredemedin mi?

Bağırmak istiyordum. İçimdeki tüm fırtınaların şimşekleriyle onları yakmak istiyordum. Gözlerim ateş saçıyordu sanki… Yine de kendime hakim olmaya çalışıyordum.

Alev, bir rezalet çıkacağını anlamıştı.

–Ben masamıza gidiyorum, Sedat Abi… dedi ve yanımızdan ayrıldı.

Sedat’la pistin ortasındaydık. Beni aniden kollarımdan tuttu ve bana sarılıp müziğin ritmiyle beni sallamaya başladı.

–Sen ne yapıyorsun böyle…? Bırak beni…!

–Hayır… Dans bitmeden seni bırakmayacağım.

İçimdeki fırtınanın beni nereye sürükleyeceğini bilmiyordum. Sedat’ın beni yönlendirmesiyle dans ediyordum. Oysa ayakta duracak gücüm yoktu. O ise gülümseyen gözlerle bana bakıyordu. Onun bu tavrı beni daha da sinirlendiriyordu.

– Hayırlı olsun… Daha boşanmadan birini bulmuşsun?

– Evet… Alev çok güzel bir kadın…

O an yıldırım çarpmış gibi oldum. Kendime geldim.

– Sana abi mi dedi, o…?

– Öyle diyecek tabi… Ben onun abisi sayılırım. Çok uzun yıllardan beri benim için gerçek bir dosttur, o…

Şaşkınlığım artmıştı. Duyduklarım beni şoke ediyordu.

– Ama ben sanıyordum ki…

– Ne sanıyordun, Suna…?

Bir ara gözlerimle Alev’in oturduğu masayı aradım. Ama o Ceyda’nın yanındaydı ve ikisi de gülerek bize bakıyordu.

– Ne oluyor, Sedat…?

Sedat, zafer kazanmış muzaffer komutan edasıyla cevap verdi.

– Ne mi oluyor… Seni kolaylıkla bırakacağımı mı sandın. Senin bu çocukça kaprislerine boyun eğip boşanacağımı mı sandın. Ben seni seviyorum. Hem de herşeyden çok seviyorum. Senden ayrılacağımı nasıl düşünebilirsin, Suna…

Rüyadaydım sanki… Ayaklarım yere basmıyordu. Sarhoş olmaktan korkuyordum.

– Ama pazartesi mahkememiz var?

Sedat gülümsüyordu.

– Ne mahkemesi… Böyle bir şey yok. Dava falan açılmadı.

– Ama Ceyda…?

– Ceyda da senin boşanma gerekçene inanmadı. Beni aradı ve aramızda sana böyle bir oyun oynadık.

İlk kez hafif de olsa gülümsedim. Ama kendimi bıraksam hüngür hüngür ağlayacaktım.

– Alev de mi bu olayın içinde…?

– Evet… Seni bir şekilde kıskandırmam lazımdı. Seve seve kabul etti teklifimi…

Oysa ben Alev için her türlü hakareti yapmıştım. O ise benim mutluluğum için çalışıyormuş meğer… Ceyda’nın yanında bana nasıl da güzel bakıyor.

– Ben seni çok seviyorum, Suna…

Bu söze nasıl kayıtsız kalabilirdim ki… Yüreğimden dökülen sözcüklere nasıl set vurabilirdim ki…

– Ben de seni seviyorum, Sedat… Hem de çok seviyorum.

Müzik bitsin istemiyordum. Kocamın kollarında dans etmeyi o kadar özlemiştim ki… Ona sımsıkı sarıldım.

– Korkma… Sana çocuk konusunda ısrarcı davranmayacağım.

Hınzırca gülümsedim.

– Sen öyle san… Eve gidelim, bu konudaki çalışmalara hemen başlayacağız.

Yazar: Özcan KIYICI

Gönderen: Burak Can

Önceki sayfa 1 2 3 4 5

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu