Korku Hikayeleri

Korku Hikayesi Hayaletin Laneti 11. Bölüm

Hayalet'in Davası

“O suçlu. Suçlu olduğuna hiç şüphe yok!” diye devam etti. “Bu yüzden yeraltı mezarlarına götürülüp orada bırakılmaya mahkûm ediyorum. Ve Tanrı ruhunu affetsin!” Kalabalık dehşet içinde soluyarak mırıldanmaya başladı, ama en yüksek ses önde oturan rahiplerden geliyordu. Birader Peter’ın kaderinin ne olacağını biliyorlardı. Zehir tarafından preslenerek öldürülecekti.

Birader Peter konuşmaya çabaladı, ama dudakları çok şişmiş idi. Nöbetçilerden biri boynuna kelepçe geçirirken Sorgulayıcı acımasızca gülümsüyordu. Onu platformun arka tarafındaki kapıya sürüklediler ve binadan çıkarılır çıkarılmaz yarı karanlığa bir başka tutuklu çıkarıldı. Bütün ümitlerim kırıldı. Gelen Hayalet’ti.

İlk bakışta, yüzündeki birkaç morluk dışında, Birader Peter kadar ağır bir işkence görmemiş gibiydi. Ama sonra çok daha ürpertici bir şey fark ettim. Meşalenin ışığına gözlerini kısarak bakıyordu ve şaşkın gibiydi, yeşil gözlerinde boş bir bakış vardı. Kaybolmuş gibiydi. Sanki tüm hafızasını yitirmişti, kim olduğunu dahi bilmiyordu. Ne kadar kötü dövüldüğünü düşündüm.

“İşte John Gregory!” diye bağırdı Sorgulayıcı, sesi duvardan duvara yankılanıyordu. “Şeytan’ın müridi olduğuna hiç şüphe yok ve yıllar boyunca o uğursuz mesleğini ülkemizde icra ederek zavallı, kolayca aldanan halktan para kazandı. Ama bu adam fikrinden dönüyor mu? Günahlarını kabul edip affedilmek için yalvarıyor mu? Hayır , çok inatçı ve itiraf etmiyor. Artık sadece ateşle arındırılarak bir kurtuluş umudu verilebilir. Ama bunun da ötesinde, yaptığı onca kötülükle yetinmeyerek başkalarını da eğitmiş ve hâlâ da eğitmeye devam etmekte. Peder Cairns, ifadenizi duyabilir miyiz?”

Ön sıralardan bir rahip meşalenin ışığına doğru ilerleyerek platforma yaklaştı. Sırtı bana dönük olduğundan yüzünü göremiyordum, ama bandajlı elini görebiliyordum. Ve konuştuğunda, sesi, günah çıkarma odasındaki rahibin sesiyle aynıydı. “Yüce Sorgulayıcı, John Gregory kasabaya bu gelişinde yanında daha şimdiden doğru yoldan çıkardığı bir çırak da getirdi. Adı Thomas Ward.” Alice’in güçlükle solumaya başladığını duydum ve dizlerim titremeye başladı. Aniden burada, Sorgulayıcı ve silahlı adamlarına bu kadar yakın olmanın ne kadar tehlikeli olduğunu anladım.

“Tanrı’nın lütfuyla çocuk elime düştü,” diye devam etti anlatmaya Peder Cairns, “ve adaletten kaçmasını sağlayan Birader Peter kaçmasına göz yummasaydı, sorgulanmak üzere onu size teslim edecektim. Ama ben onu sorguladım lordum ve fark ettim ki yaşına göre çok daha katı, yalnızca konuşarak ikna edilemeyecek kadar yozlaşmış. Tüm çabalarıma rağmen izlediği yolun kötülüğünü göremedi. Bunun için, yalnızca o aşağılık mesleğini yapmakla yetinmeyerek gençleri de kandıran John Gregory’yi suçlamalıyız. Bildiğim kadarıyla elinden çok sayıda çırak geçti ve bu çırakların da artık kendi çırakları var. İşte kötülük bu şekilde veba gibi eyalete yayılmakta.”

“Teşekkürler Peder. Oturabilirsiniz. Sadece sizin ifadeniz bile John Gregory’i yargılamaya yeterli!”

Peder Cairns yerine otururken Alice dirseğimi sıktı. “Hadi,” diye kulağıma fısıldadı, “kalmak çok tehlikeli!”

“Hayır, lütfen,” dedim fısıltıyla. “Biraz daha…”

Adımın geçmesi beni korkutmuştu, ama ustama neler olacağını görmek için birkaç dakika daha kalmak istiyordum.

“John Gregory, senin için yalnızca tek bir ceza olabilir!” diye kükredi Sorgulayıcı. “Kazığa bağlanıp diri diri yakılacaksın. Senin için dua edeceğim. Acının sana izlediğin yolun kötülüklerini göstermesi için dua edeceğim. Tanrı’nın merhametine sığınman için dua edeceğim, böylelikle vücudun yanarken ruhun kurtulabilir.”

Sorgulayıcı, heyecanlı bir şekilde bağırarak konuşurken gözlerini Hayalet’ten ayırmıyordu, ama sanki taştan bir duvara karşı konuşuyor gibiydi. Hayalet’in bakışlarında söylenenleri anladığına dair hiçbir belirti yoktu. Bu da bir bakıma lütuf sayılırdı, çünkü neler olup bittiğinin farkındaymış gibi görünmüyordu. İşte o an fark ettim ki bir şekilde onu kurtarmayı başarsam bile bir daha asla eskisi gibi olamayabilirdi.

Boğazıma bir şeyler düğümlendi. Hayalet’in evi, benim yeni evim olmuştu ve dersleri, Hayalet’le sohbetlerimizi ve hatta karanlıkla uğraşmamız gereken o korkutucu anları dahi anımsadım. Tüm bunları özleyecektim ve ustamın diri diri yakılacak olduğunu düşündüğümde, gözyaşlarım gözlerime iğne gibi batmaya başladı.

Annem haklıydı. Başlangıçta Hayalet’in çırağı olma konusunda kararsızdım. Yalnızlıktan korkmuştum. Ama Hayalet’in yanımda olacağını; ustam olmasına rağmen eninde sonunda dostum olacağını söylemişti. Hoş, henüz bunun olup olmadığını bilmiyordum, çünkü hâlâ sıklıkla katı ve acımasızdı, ama onu kesinlikle özleyecektim.

Nöbetçiler onu kapıya doğru sürüklerken Alice’e başımla işaret ettim ve yere bakıp kimseyle göz göze gelmemeye çabalayarak ilerledim, merdivenlerden indim. Dışarıda, gökyüzünün ışımaya başladığını görebiliyordum. Çok geçmeden karanlığın örtüsü kalkacaktı ve ikimizden birini tanıyan çıkabilirdi. Sokaklar kalabalıklaşmıştı bile ve içeride geçirdiğimiz süre boyunca binanın dışındaki kalabalık iki katından fazla artmıştı. Binanın yan kısmına, tutukluların götürüldüğü kapıya doğru bakabilmek için kalabalığı yararak ilerledim.

Tek bir bakış bile durumun umutsuzluğunu anlamama yetti. Tutukluların hiçbirini göremiyordum, bu hiç şaşırtıcı değildi, çünkü kapının yanında en az yirmi nöbetçi vardı. Bunca nöbetçiye karşı ne şansımız olabilirdi ki? Tüm ümidimi yitirmiş vaziyette Alice’e dönüp, “Hadi geri dönelim,” dedim. “Burada yapılabilecek hiçbir şey yok.” Kilerin güvenli ortamına dönmek için acele ettiğimden hızlı hızlı yürüdük. Alice tek kelime etmeden beni takip etti.

Joseph Delaney

  1. Kitap Hayaletin Çırağı
  2. Kitap Hayaletin Laneti

Hayaletin Laneti 1. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 2. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 3. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 4. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 5. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 6. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 7. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 8. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 9. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 10. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 11. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 12. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 13. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 14. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

 

Önceki sayfa 1 2

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu