Dehşet ÖyküleriKorku Hikayeleri

ALFRED HITCHCOCK’UN KORKU HİKAYELERİNDEN “ÇATIDAKİ SES”

Gittikçe büyüyen karnını gülünç elbiseler içinde saklarken o, günden güne güzelleşiyordu. Bir kadın eline benzemeyen güzel elleri ile omzundan indirmediği maymunu durmadan okşuyordu.

Günler geçtikçe çevresini saran elektrikli hava daha kesif bir hal alıyor, beni boğuyordu adeta.

Hunter karısındaki değişikliği derin bir kederle seyrediyor, bekliyordu.

Bana gelince, ona daha çok hayranlıkla bakıyor, nefes almaktan korkarak bende bekliyordum.

Bazen öyle geliyordu ki, Şaki’de bekliyor ve bir şeyler biliyordu…

Bu bekleyiş ümit kırıcı bir şeydi. Çünkü bende dahil, hiç birimiz ne beklediğimizin farkında değildik. Her gün artan sinir gerginliğinin sebebi neydi?

Bu öylesine aptalca bir bekleyişti ki, içilen sigaranın külünü tablaya silkmeyerek acaba ne zaman yere düşecek diye bütün dikkatini ona vererek beklemeye benziyordu.

Ve, maymunda bekliyordu!

Ama zannedersem, o, ne beklediğini biliyordu.

Son öğleden sonra, hastalığın belirtisini meydana koyan bir işaret göremediğim gibi… içime doğan her hangi bir kuşkuda yoktu.

Semanın hafif bulutlarla kaplı olduğu mart sonu serin günlerden biriydi. Öğleden sonra beşi biraz geçe Hunter’lere uğradım. Yemekten önce birkaç kadeh viski içmek ve biraz gevezelik etmek ihtiyacındaydım.

Hava kararmaya başlamış, yol boyunca sıralanan çıplak dallı ağaçlar gölgelerle dolmuştu. Alaca karanlıkta kapı önüne vardım. Peronun merdivenlerini çıkarken karşımda hoş bir heybetle yükselen binaya hayretle baktım. Pencerelerde ışık yoktu ve en küçük bir gürültü dışarı aksetmemekteydi. Ev on seneden beri terkedilmiş gibi sessiz ve gölgelerle kaplıydı. Allah bilir hangi düşünceyle korkmuş ve etrafı dinlemeye başlamıştım. Sonra, hafif bir ses duyar gibi oldum… Evin tepesinden gelen uzak bir gürültü. Gıcırtılı, muntazam, devamlı, bir salıncak sallantısı gibi, zayıf, ne olduğunu kesin olarak söyleyemeyeceğim bir gürültü.

Dinliyordum. Dinliyor ve bir elim kapı çıngırağı üzerinde zili çalmaktan çekinerek bekliyor ve dinliyordum.

Birden, sert bir şekilde bir felaket havası sardı etrafımı. Kendi kendime:

– Hunter ne diye öylesine endişeliydi? diye sordum. Her şeye rağmen, endişesinin muhakkak ki bir sebebi vardı. Evdeki bu sessizlik nedir acaba? Bir yandan da mantığım son bir ümitle çırpmıyor:

– Hizmetçiler her zamanki gibi bu saatte işlerini bitirerek gitmişlerdir, onlarda karı koca karanlıkta baş başa oturuyorlardır, diye söyleniyordum. Ara sıra evin tepesinden, “çatıdan gelen devamlı gıcırtıyı duyar gibi oluyor, sonrada kulaklarım ağırlaşarak bir şey işitmiyordum. Ama zihnim gittikçe berraklaşacak bütün melekelerimi kulaklarıma vermem gerektiğini anladım.

Bekledim ve yeniden akseden gıcırtıları kesin olarak duyduğuma emin, düşünmeye başladım.

Sokak kapısındaki camdan içeriye baktım. Camın arkasına asılan tül perde loş antreyi net olarak görmeme mani oluyordu. Ama evin derin sessizliği bir kalp çarpıntısı gibi anlatılması imkânsız bir düzen içinde ta yanı başıma kadar ulaşıyordu.

Derhal zili çalmaya karar verdim. Eğer zili hemen çalmazsam, karanlıklara doğru kaçıvereceğimi, çıplak yapraksız ağaçlar arkasına saklanacağımı hissediyordum.

Parmağımı olanca kuvvetimle zile bastım ve bekledim.

İçimde tarifi imkânsız bir sıkıntı vardı. Zil sesi sessizlik içinde, boş evde, bir çığlık gibi uzadı. Korku elle tutulur bir hale gelmiş, maddeleşmişti adeta. Yeniden sessizlik her yeri kapladı…

Korku içimde, bana yaklaşan kapı arkasında, büyüyor, büyüyordu…

Şimdi uzaklardan gelen gıcırtı daha da hızlanmıştı. Ama bu belki de artan kalp çarpıntılarımdı. Hangisi olduğuna pek emin değilim.

Önceki sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10Sonraki sayfa

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu