Fantastik HikayelerMurat Canpolat

Gizemli Yolculuk Hikayesi -Anahtar- 14. Bölüm

Gizemli Yolculuk Hikayesi

Gizemli Yolculuk Hikayesi -Anahtar- 14. Bölüm

Hayrettin, iki gün sonra kendine gelmeye başladı. İlk sözü, ‘Oğlum, oğlum nerede. Yoksa ben hayal mi gördüm?’ oldu.

Hasta kendine gelince hemşireler gelip hastanın oğlunu istediğini söylediler. Hayri, babasının uyanır uyanmaz kendisini istediğini duyunca çok sevindi. Bu sevinçle yoğun bakım odasına öyle hızla gitti ki az kalsın düşecekti.

Hayrettin, odasına gelen kişinin oğlu olduğunu görünce çok sevindi. Ona ‘Yanıma gel de sana sarılayım’ der gibi hareket yaptı. Babasının hareketlerini gören Hayri koşarak babasının yanına onun elini öptükten sonra:

– Baba, senden çok özür dilerim. Annemin yüzünden yıllarca sana haksızlık ettim. Onun yalanına inanarak senin kalbini kırdım, dedikten sonra eliyle kafasına vurarak. Ah! Annem ah! Bu yalanı nasıl söyledin. Senin yüzünden babamın kalbini kırdım!’ deyince Hayri:

– Oğlum, anana haksızlık etme. Her ne kadar hatalı bile olsa, sonuçta o senin annen.

– Haklısın, ama kendi yalanına beni alet ettiği için ona çok kızgınım.

– O nasıl?

– Annem mi?

– Evet.

– Annem öldü. Zaten onun ölmesiyle her şey ortaya çıktı.

– Nasıl yani?

– Annem, ölmeden evvel her şeyi açıklayan bir mektup yazmış. O mektup elime geçince her şeyi öğrendim.

– Demek, annen öldü ha.

– Evet, öldü. Ölmeden evvel mektubunda bütün yaptıklarına pişman olduğunu yazmış. Ayrıca senden hem kendisi adına hem kendi adıma özür dilememi belirtmiş.

– Oğlum, ben kimseye kırgın değilim ki. Zaten önemli olan affedici olmak. Oğlum, hayatta şunu unutma, ‘Affet ki, affedilesin…’ dedikten sonra Zehra ve gelinini yanına çağırdı. Onun ardından Dr. Salih Bey’in de gelmesini rica etti. Onlar gelince:

– Zehra, kızım. Seni tanıdığıma çok memnun oldum. Senin sayende hayata tutundum. Kızım, sana vasiyetim, şayet bu hastalıktan iyileşemeyip ölürsem, beni Ayşe’nin yanına defnedin. Gelinim Hatice, sana da hakkımı helal ediyorum. Oğlum, Hayri sana da hakkımı helal ediyorum. Torunlarıma söyleyin bana dua etsinler. Dr. Salih Bey seninle dost olduğum için çok mutlum ve sana da hakkımı helal ediyorum. Umarım öbür âlemde hep beraber oluruz.

Hayrettin’ konuşmasını bitirir bitirmez yeniden kalp krizi geçirdi. Son kalp krizinden sonra doktor gelip hasta yakınlarını dışarı çıkardı. Hasta yakınları dışarı çıkınca hemşirelerle beraber kalp masajı yapmaya başladılar. Bir, iki, üç… Hasta bütün kalp masajlarına cevap vermeyip hayata gözlerini yumarak çok sevdiği Ayşe’sine kavuştu.

Doktorlar, hayata döndürmeye çalışırken odanın dışında bekleyen hasta yakınlarını aldı bir telaş. Ne yapacaklarını ne edeceklerini bilmediler. Sağa sola doğru koşuşturup durdular. Onlar telaş içerisindeyken doktor odadan üzgün bir vaziyette çıktı. Doktor odadan çıkınca hasta yakınları kendilerini toparlayıp doktorun etrafını sardılar.

Hasta yakınlarından Zehra, doktora hastanın durumunu sorunca doktor üzüntülü bir vaziyette:

– Elimizden gelen her şeyi yaptık. Buna rağmen hastayı kaybettik – başını yere eğerek-başınız sağ olsun, dedi ve gözünden bir damla yaş aktı. Gözündeki yaşı silerek sözüne şöyle devam etti.

– O benim en iyi arkadaşım, can dostumdu. Onu kaybettiğim için çok üzgünüm, dedi ve oradan ayrıldı.

Haydar’ın ölümünden sonra hasta yakınları birbirlerine sarılıp ağladı, ağladı, ağladı… Babasının ölümünden sonra Hayri, hepsinden daha beter olmuştu. Bir şeyler söylemek istiyor, söyleyemiyordu. Adeta dili tutulmuştu. Sonunda kendini toparlayarak cılız bir sesle:

– Ah babam ah! Tam sana kavuşmuşken kaybettim. Ah anne ah! Beni yıllarca kandırarak babama hasret bıraktın.
Hatice, Hayri’nin omzuna dokunarak teselli etmeye çalıştı. Ardından:

– Üzülme, olan olmuş artık. Biz şimdi önümüze bakalım.

Hayri, eşinin sözlerine kızarak:

– Sen ne diyorsun. Sende de hata var. Anneme inanıp babama kötülük yaptın. Şimdi de kalkmış bana üzülme, olan olmuş artık. Biz şimdi önümüze bakalım, diyorsun.

Zehra, araya girerek tartışmanın büyümesini engelledi. Daha sonra:

– Olan olmuş artık. O yüzden tartışmanın sırası değil, dedi ve Hayri’ye dönerek:

1 2 3Sonraki sayfa

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu