Korku HikayeleriSizden Gelenler

Korku Hikayesi; “Kitap”

Korku Hikayesi

Korku Hikayesi; “Kitap”

Merhabalar Değerli Arkadaşlar,

Kendimi bildim bileli bilinmeyene karşı bir merak duymuşumdur. Kendi kendime hep bizlerden saklanan gerçekleri düşünür bunlara kafa yorardım. Meğer bu bana ailemden gelen bir özellikmiş…

O dönem hazırlık okumanın verdiği rahatlıkla günümü gün ediyor, gezip tozuyordum. Günlerden bir gün annem ve babam sabah kahvaltıda bir akrabamızın vefat ettiğini bu sebeple köye gitmeleri gerektiğini söylediler. Kim vefat etti diye sorduğumda, “Hafize teyze vefat etmiş.” Dediler. Kim olduğunu çıkaramadım ama tamam diyebildim. Bir yandan da evin bir süre bana kalacak olmasının sevincini yaşıyordum. Kim sevmezdi ki yalnız kalmayı?

Annem ve babamla vedalaşacakken annem “Bir ihtiyacın olursa bizim odanın çekmecesinde para var.” Dedi. Onlarla vedalaşıp içeri geçtim, film izlemeye başladım. Film izlemeye dalıp zamanı fark etmemişim. Akşam olmuştu. Eve yemek söylerim diye düşünürken dayım aradı. Hal hatır sorduktan sonra dedi ki :

– Bak ne diyeceğim akşam bizim takımın maçı var. Birkaç arkadaşım bize gelecekler sen de gelsene.”

Dayım gayet keyifli ve hoş sohbet olduğundan hemen kabul ettim. Dayımların eve gittiğimde hava kararmıştı. Karların arasında adım atarken uzaktan gelen havlamalar, etrafımda dolaşan garip kılıklı adamlar biraz ürkmeme sebep olmadı değil ama yine de sevinçliydim. Kapıyı çaldım, açan kişi dayımdı. Sonra içeri girdim içeride üç kişi oturuyor kendi aralarında muhabbet ediyordu. Beni görünce gülümsediler, hepsiyle el sıkıştım. Aralarından yaşlıca olanı dedi ki: Meğer meşhur yeğen senmişsin dayın senden bahsederdi. Tanışmak bu güne kısmetmiş.” Dedi. Ben de evet diyerek onayladım.

Maçtan sonra çay içip muhabbete başladık. Dayımın arkadaşlarıyla tanışmış hepsini sevmiştim. Bir süre sonra dayım bana şöyle dedi:

– “Bak yeğenim,aslında benim seni çağırma sebebim başkaydı.”

– “Hayırdır dayı dedim önemli bir şey mi var ? Kafasını evet anlamında sallayıp konuşmaya başladı.”

– “Öyle önemli ki lütfen birazdan sana söyleyeceğim şeyleri kimseye söylemeyeceğine söz ver.”

– “Tabii ki dayı.Olur mu öyle şey ? Kimseye söylemem” dedim.

Bana anlatacağı şeylerin mantıksız gelebileceğini fakat tüm bu şeylerin doğru olduğunu söyledi.
Merakla dinlemeye koyuldum. Dayım söze başladı.

– Bak oğlum, biz aslında gizli bir teşkilatın içindeyiz.Yanımda gördüğün arkadaşlar da öyle. Bizim işimiz ilginç olayları araştırmak. Şu an üstünde çalıştığımız şey ise diğerlerinden çok farklı. Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum. Başka bir boyut var ve bu boyutta bazı varlıklar var. Bu varlıklar bazı kapıları kullanarak bizim boyutumuza geçebiliyorlar. Bu kapılardan tespit edebildiğimiz 5 tane var.

Şaşkınlıkla dayımı dinliyordum. Dayıma sordum;

– Peki bu kapılar nerede?

– Bir tane Çin’in Tibet bölgesinde, biri İzlanda’da, diğeri Mısır’da, biri Amerika’nın Michigan bölgesinde…

– Eee dayı diğeri, diğeri nerede ?

– Diğeri mi? Şey, diğeri İstanbul’da.

İstanbul‘da mı nasıl yani neresinde ?

– Şu kağıttaki adreste.

– Ama dayı hayır nasıl olur ? Mümkünatı yok. Siz delirmişsiniz. Bu bizim adres.

– Evet, biliyorum…

Hayatımda hiçbir şeye bu kadar şaşırmamıştım. Gidip yüzümü yıkadım. Biraz daha kendime geldim. Sohbete devam ettim.

– Peki dayı nasıl yapacağız. Çaresi nedir bunun?

– Araştırmalarımız devam ediyor. İstersen şuna bak. Sonra dayım bir kitap çıkardı. Sanırım Arapçaydı.

– Bu kitabın adı Kitabu’l Azazil şu anda orjinal versiyonundan sadece bir tane var o da bu. Bu kitapta bizim inancımızdaki cinlerle ilgili her şey mevcut hatta kitabı yazan kişinin bile bir cin. Bu varlıkların fiziki özelliklerinden günlük yaşamlarına her şey bu kitapta mevcut. Öyle ki kitabı okuyan normal bir insan akıl sağlığını kaybedebilir. Yani uzun lafın kısası biz cinlerin varlığını kanıtladık.

– Yani bu diğer boyuttaki varlıklar bizim bildiğimiz cinler öyle mi ?

– Evet.

– İşte sizin olayınız da burada başlıyor?

– Anlamadım dayı bizim olayımız mı ?

– Senin baban bu kitabı yazan kişinin soyundan.

– İyi de dayı nasıl olur bu kitabı yazan bir cin değil mi ?

– Evet, asıl mesele de bu…

DEVAMI GELECEK…

Yazar – Cenker Kabala

 

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Yazı baştan aşağı falso :))) Şehir yaşamından “bi akraba” nın ölümü için taa köye giden anne babadan sonra :D olay bitti.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu