Dini HikayelerMurat Canpolat

Dini Hikaye; “Tevafuklar” 50. Bölüm

Dini Hikaye

“Komiserim, sizin yardımcınız olan Komiser yardımcısı Nihat” dedi Kaya, boynu bükük bir şekilde.

Komiser Murat, bunu duyunca duyduklarına inanamadı. Çünkü o kimse sütkardeşi ve en yakın sırdaşıydı. Bu yüzden inanamadı.

Komiser Murat, duyduklarına inanamadığından tekrar tekrar sormasına rağmen her seferinde aynı şeyleri duyuyordu.

Komiser Murat, en son sorduğunda aynı şeyi duyunca öfkelenerek yerinden kalktı ve dışarıya çıkacakken Selman Hoca onu durdurarak:

“Evlat, hele bir dur. Öfkelenme, öfkeyle kalkıp gidersen hiçbir şey elde edemezsin. Eğer sabırlı olmazsan gerçeği ortaya çıkaramazsın. Zaten sabır; sıkıntılara, zorluğa, haksızlığa ve başa gelen üzücü olaylara karşı dayanma gücüdür. Figan etmeden, isyan etmeden, her şeyin Allah Teâlâ’dan geldiğine inanıp sabır göstermektir”

“Evlat, Allah Teâlâ’nın bir ismi de ‘Es-Sabur (c.c.)’ dur. O, her türlü sıkıntı karşısında isyan etmeyen ve kendisine sığınan kulunu çok sever, onu esenliğe kavuşturur. Yetmişten fazla ayette sabırdan bahsedilir. Vatan savunmasında ve düşmanla savaş esnasında gösterilen sabır sayesinde insanların kendilerinden nicelik bakımından daha üstün olan düşmanlarına karşı galip gelecekleri müjdelenir”

“Evlat, Sabır Hz. Nuh’tan (a.s) Hz. İbrahim’e (a.s.), Hz. Musa’dan Hz. Muhammed’e (a.s.) kadar bütün peygamberlerin ortak vasfı olmuştur. Onların her biri türlü sıkıntılara maruz kalmışlar ancak sabır ve sebatları sayesinde Allah Teâlâ’nın yardımıyla başarıya ulaşmışlardır. Çünkü Allah Teâlâ sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi 46. Ayeti Kerime)”

“Evlat, Müslümana düşen görev, kurtuluşun sabırda olduğunu bilerek Allah Teâlâ’dan sabır dilemek ve sabırlı olmaktır. Zira Yüce Allah Teâlâ’ya tam bir teslimiyet gösteren sabırlı kullara müjdeler vardır ve zafer ancak sabırla elde edilir”

Komiser Murat, hocasından sabırla ilgili sözlerini dinledikten sonra öfkesi geçti. Ardından boynu bükük şekilde hocasından özür diledi ve ona:

“Hocam, siz olmasaydınız, bu aciz insan kim bilir ne durumda olurdu. Hocam, biliyorsunuz ki sizin sayenizde bugünlere kadar geldim”

Selman Hoca, onun sözlerinden sonra sırtını sıvazlayarak:

“Evlat, dünya hayatında herkesin iyi veya kötü yaptıklarından sorumlu olacağı ve bunların karşılığını tam alacağı bir gerçektir. “Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükâfatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir. (Zilzal Suresi 7 ve 8. Ayeti Kerime) ayetleri bu hakikati işaret eder”

“Evlat, insanlar birçok defa haksızlık, adaletsizlik yapmasınlar diye uyarılmıştır. Çünkü her kim zerre miktarı hayır işlerse karşılığını ‘hayır’/cennet mükâfatı olarak; her kim zerre miktarı şer işlerse karşılığını ‘şer’/Cehennem azabı olarak görecektir. Allah Teâlâ’dan her hangi bir şeyin gizlenmesi söz konusu olmayacaktır”

“Evlat, bu anlayış üzerine oturmuş bir yaşam biçiminin yeryüzündeki barış ve huzuru sağlayacağı, en önemlisi de, ancak bu anlayışın insanın onurunu koruyacağı, kimliğini ve kişiliğini yücelteceğini bilmek gerekir. ‘Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülük getirirse, bilsin ki, kötülük işleyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına çarptırılırlar. (Kasas Suresi 24. Ayeti Kerime)’”

Komiser Murat, Selman Hoca’nın sözlerini büyük bir iştahla dinliyor, adeta ne diyecek diye ağzının içine bakıyordu. Onun biraz daha konuşması için ona:

“Hocam, biraz da Peygamber Efendimizin (s.a.v.) yumuşak huyluluğundan bahseder misiz?”

Selman Hoca, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ismi şerifini duyunca elini kalbinin üzerine koyarak salâvat-ı şerife okudu. Ardından Komiser Murat’a gülümseyerek:

“Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bütün insanlara, inancı, rengi, milliyeti ne olursa şefkat ve merhametle yaklaşmış, son derece zarafet ve nezaketle davranmıştır. Çünkü O, âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. (Enbiya Suresi 107. Ayet)”

“Evlat, Onun merhameti sadece insanlarla sınırlı değildir. İnsanların dışındaki yaratılmışlara da şefkat ve merhametle davranılmasını istemiştir” Hz. Peygamber (s.a.v.):

“İçinde can taşıyan hiçbir şeyi hedef yapmayın!” buyurarak hayvanların hedef olarak dikilip atış yapılmasını, organlarının kesilmesini, kısacası onlara işkence edilmesini yasaklamıştır.

“Rıfktan (Yumuşak huyluluk ve nezaketten) mahrum kalan, hayırdan da mahrum kalmıştır” buyuran Rahmet Peygamberi (s.a.v.), Allah Teâlâ’nın her işte iyi davranmayı emrettiğini belirterek hayvanlara eza vermekten insanları men etmiştir.

“Evlat, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bindiği deve ağır hareket ettiği için onu öteye beriye sürmeye başlayan Hz. Aişe (R. Anha) validemizi, yumuşak davranması konusunda uyarmış ve şöyle buyurmuştur:

Önceki sayfa 1 2 3 4 5 6 7Sonraki sayfa

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu