Dini HikayelerMurat Canpolat

Dini Hikaye; “Tevafuklar” 11. Bölüm

Dini Hikaye

3- Kısacası, Alkollü içkilerin her biri, İnsanların hem sağlığına, hem de Aile içindeki ve dış çevredeki itibarına çok ciddi zararlar verir. Hem sağlıkları için, hem de onurlu ve mutlu bir yaşam sürmek için, içkiden her zaman uzak durmak gerekir. Kişinin kendine ve sevdiklerine verebileceği en büyük zarar Alkollü içkiler kullanmaktır. Bu saydıklarım, içkinin bazı zararlarıdır. Bundan ayrı birçok zararları da vardır.

O ana kadar hiç konuşmayan Fatma, doktorun içki hakkında konuşmasından sonra araya girerek:

‘Az önce söylediğiniz ayette, sarhoşluk veren her türlü içki, kumarın her çeşidi kesinlikle haram kılınmaktadır. Ayet indiği zaman, bütün Müslümanlar, ellerinde bulunan şarapları Medine sokaklarına döküp kaplarını kırmışlar, içki alışkanlıklarını; Kur’an’ın bu kesin emri karşısında tereddüt etmeden topluca terk etmişlerdi. Mealde geçen ‘içki’ kelimesi, ayetteki ‘hamr’ kelimesinin karşılığı olarak kullanılmıştır. Bu bağlamda hamr, aklı örten şey demektir. Bu nitelikteki tüm içki ve uyuşturucular hamr kapsamına girer’ dedi.

‘Evet, kızım. Ben de bunları oğullarıma anlatmama rağmen beni dinlemediler. Hatta annelerinin başörtüsüne bile kötü gözle bakıp, başını açmaları için baskı yapıyorlar. Hatta bir gün anneleriyle birlikte gezerken zorla başörtüsünü açtılar. Bu durum benim için öyle zor bir durumdu ki anneleri gibi bende yerin dibine girdim sanki.

Süreyya Hanım, doktorun anlattıklarından sonra içi daha da burkularak:

‘Mustafa Bey, benim oğlum da aynı durumda. O yüzden Allah Teâlâ yardımcımız olsun. Çocuklarımızın doğru yolu bulması için elimizden ancak dua etmek gelir. Çünkü dua müminin silahıdır’

Onlar konuşurken içeride Faruk, ölümle hayat arasındaydı. Rüya görüyordu. Ölüm onu çağırıyor, ama o direniyor, hayatta kalmak için savaşıyordu. Ortalık karanlıktı. Derin bir uçurumun kenarındaydı. Uçurumun kenarları çengellerle doluydu. İçi ise ateş çukuruydu. Ateş çukurunun içinde bazı insanlar vardı. Bunlardan biri de Nurcan’a benziyordu, ama onun olup olmadığını fark edemiyordu. Onlar acı acı bizi kurtarın diye bağırıyorlardı, bağırdıkça da dibe doğru iyice batıyorlardı. Kendisinin arkasında Kaya ve onun kardeşi Koray vardı. Onların arkasında da Kaya’nın nişanlısı Hülya vardı. Kaya ve kardeşi onu uçurumdan aşağıya itmeye çalışıyor, Hülya’da onlara engel olmaya çalışıyordu. Hep beraber çukurun içine düşeceklerdi ki babası çıkageldi ve onları tutarak geriye çekti. Babasının bakışları hüzün doluydu. Adeta sen ne yapmaya çalışıyorsun oğul dercesine sert bakışları vardı. Babasının bakışları üzerindeyken Fatma çıkageldi. Onun yanında da hiç tanımadığı bir kadın vardı. Fatma, babasının kolundan tutarak:

‘Mehmet amca onları bana bırak, umulur ki doğru yola erişirler’ diyordu. Babası, Fatma’nın sözlerinden sonra bakışlarını yumuşatarak:

‘Oğul, Fatma’ya iyi bak, o senin kurtuluşun olacak’ diyordu. Onlar konuşurken ortalık birden aydınlandı. Uçurum aniden kayboldu. Başında yeşil bir takke vardı. Namaz kılıyordu. Önde Koray, imam olmuştu. Kaya ve kendisi onun arkasında cemaat olmuşlar namaz kılıyorlardı. Hülya ve Fatma’da onların arkasındaydı. Cemaatle namaz bitince babası onların alınlarından öperek kurtuluşunuz mübarek olsun diyordu. Onlar ortadan kaybolduktan sonra şimdiye kadar hiç duymadığı güzellikte bir ezan sesi kulaklarına geliyordu. Kulağına gelen ezanı dinledikçe huzura kavuşuyor, huzura kavuştukça da yaptıklarına pişman oluyordu. Ezan bitince etrafı yeşillikler içerisinde bir bahçede olduğunu gördü. Kendisi Koray, Kaya, Hülya ve Fatma hep beraber o bahçede oynaşıyorlardı.

Yazan – Murat CANPOLAT

HİKAYENİN BÜTÜN BÖLÜMLERİ 
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62

Önceki sayfa 1 2 3

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu